Dört mahalle

Küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış.
Birinci mahallede evet ama’lar yaşıyormuş. Evet ama’lar ne yapılması gerektiğini düşünürlermiş. Yapma zamanı geldiğinde ise “Evet, ama” diye cevap verirlermiş. Cevapları hep yanlış olurmuş. Suçu başkalarına atmakta da ustaymışlar.
İkinci mahallede de yapacağım’lar yaşarmış. Ne yapacaklarını bilirlermiş. Kendilerini yapacakları şeye adım adım hazırlarlarmış, ama yapacakları sırada şanslarını kaçırdıklarının farkına varırlarmış. Bu mahallede insanların dizleri dövülmekten yara bere içinde imiş. Yaşamı ertelememek için verdikleri kararı bile ertelerlermiş.
Üçüncü mahallede yaşayan keşkeciler’in, hayatı algılama gücü mükemmelmiş. Neyin yapılması gerektiğini daima en isabetli şekilde bilirlermiş. Ama, her şey olup bittikten sonra. Keşkecilerin de başları kanarmış hep duvarlara vurmaktan.
Kasabanın en yeşil bölgesinde en güzel evlerin olduğu mahallede ise ‘iyi ki yaptım”lar otururmuş. Onların harika hedefleri varmış. Yapabilceklerini bilirler ve ellerinden gelinin en iyisini yaparlarmış. Ve sonuçta da hedeflerine ulaşıp “iyi yaptım” derlermiş.
Keşkeciler, bu mahallede yürüyüşe çıkar, etrafa hayranlıkla bakarlarmış.
Yapacağımlar, keşkecilerle birlikte bu mahallede yürüyüşe çıkmak ister, ama bir türlü fırsat bulamazlarmış.
Evet ama’lar ise mahallenin güzelliğini görmek yerine ağaçlarının gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin daha erken saatte doğması gerektiğinden şikayet ederlermiş.
İyi ki yaptım mahallesindeki insanların kusuru da beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmamasıyımış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.