Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

‘KÜLTÜR KÖYLÜSÜ’NDEN SORULAR

Hayret! Köylünün yeni türü müdür bu ‘kültür köylüsü’?

Sahi saat unutmadan sorayım: Renklerin rengi ne renktir?

Merak etmiyor değilim; süt dökmüş kediler şimdi neredeler?

Abuk sabuk bir soru: Gözler baktığı yerlerde nasıl bir iz bırakır?

Belki bilen vardır diye soruyorum: 'Arkadaş satma' işlemi kaç çeşittir?

Nefis, ey nefis! İyi ki varsın... Sen olmasan var ya, biz nasıl ‘imtihan’ olurduk?

Tercih etmek zorunda kalsanız, ‘salak’ mı, yoksa ‘asalak’ mı tercihiniz olurdu?

Türküler, şarkıları kör kuyular içinde merdivensiz bırakmışlar... Duydunuz mu?

Şimdi aklıma düştü de… Hani bir adam vardı canı sıkılan... Ondan haber var mı?

'Nefislerinizi öldürün' diyenlere itibar etmeyin! Onlar olmasa nice olur hallerimiz?

Bir türkü sözü şöyle idi: Kahveyi kavururlar, içmeden savururlar... Sebep ne ola ki?

Unutmadan sorayım da... Her canlının bir hayatı var da... ‘Hayatın da Hayatı’ var mı?

Hiç bir siyasi değeri olmadığı halde kendini ‘nimet'ten sayan varlığın şu andaki durumu nasıldır?

 

Kafama sık sık takılıyor da... Mutsuzluktan belki olabilir, ama ‘mutluluk’ salgın haline gelebilir mi?

 

İcra edilen apaçık ihanete hâlâ makûl (!) ‘gerekçe’ arayan zavallılar! Bilin ki siz de aynı kategoridesiniz, farkında mısınız?

 

Bir ‘meczup’a şöyle bir soru sorsam: Namazı ‘belâ’ olarak gören birilerinin cenaze namazı kılınır mı? Acaba ne tür cevap alırdım?

 

Hani diyorum; bir zihin egzersizi yapsak... Günümüzden hareketle şu soruya cevap arasak: Acaba nihayetinde kimlerin sonları hüsran olur?

 

Kaçık-uçuk, sapan-saçma, dolu-deli ve absürt (ne demekse) düşünceler hep beni bulur. Acaba nedendir ki? Bunların gidecekleri başka yer yok mu?

 

Beni takip eden dostlar bilirler… İki yıldır feysbuk denilen sanal âlemde ne diyorduk? Hatırlayan var mı? Diyorduk ki, ‘az kaldı az’... Anlaşıldı mı?

 

Hayrolur inşallah... Bugün aklıma garip garip sorular geliyor. İşte onlardan biri: davul, birinin omuzunda; zurna diğerinin elinde ise hangi zat daha şanslıdır?

 

Hani derim ki; herkes bilir, her gelen canlı muhakkak gidiyor... Mutlak adalet... Öyleyse ne bu hırs? Ne bu çıkar kavgası? Ne bu katliamlar? Ne bu Allah düşmanlığı?

 

Merak bu ya... Acaba diyorum, bir zamanlar ‘yarısı su’ ve diğer ‘yarısı balık’ da olan, şu şanlı TUNA NEHRİ, şu saatlerde geçtiği topraklarda kimlere el sallayıp selam vererek gidiyor?

 

Aklıma geldi de... Siyasetle ilgili yazı yazmayacağım da... İçinde 'siyasi parti' ve 'siyaset' kelimeleri ve dahi 'parti başkanlarının adı' geçmeyen yazılar yazsam, ‘siyasetle ilgili’ olmaz değil mi?

 

Sorulardan son soru: 

Şu çok yaygın olarak kullanılan ve çok garip paylaşımların yapıldığı FEYS âleminde, herkes herkesi biliyor da ben niye herkesi bilmiyorum?

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.