Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

UZAY, KIBLE, NAMAZ, BAŞÖRTÜSÜ


Hatırlar mısınız?
Eskiden hocalara:
'Uzayda nasıl namaz kılınır?"
"Kıble için nereye döneceğiz?" gibi alaycı sorular sorarlardı.

Üstelik bu soruları soranların namazla niyazla alakaları yoktu. Amaçları, müslümanları zor durumda bırakmak ve toplumda onları küçük düşürmekti.

Yine hatırlar mısınız?
Gene bu İslam karşıtı çevreler, Müslümanları gericilikle yaftalar, namaz kılanları cahillikle suçlar, başörtülü kadınları çağ dışı olmakla itham eder ve derlerdi ki:
"Eller aya sizler yaya!"
"Batılılar uzaya çıkıyor, sizler başörtüsü takmakla uğraşıyorsunuz"

***
Müftülük yaptığım yıllarda ben de zaman zaman bu sorularla karşılaşmışımdır. Yukarıdaki soruların ve benzerlerinin cevapları elbette var ve veriyorduk da ama onların asıl amaçları başkaydı.

Bir gün, uzayda namaz sorusunu soran ama namaz kılmadığını bildiğim birine şakayla karışık toplum içinde şöyle dediğimi hatırlıyorum: "Hele sen bir namaza başla, sonra bunun cevabını camide veririm! " Tahmin edeceğiniz gibi, o günden sonra ne camiye geldi ne de bu tür sorular sordu!

Uzayla başörtüsünü ilişkilendirenlere Müslümanların şöyle bir cevap geliştirdiklerini de hatırlıyorum: "Siz uzaya çıktınız da, roketinize başörtüsü mü takıldı?!. Neden siz çıkmıyorsunuz da bizden bekliyorsunuz?!. Hanginiz uzaya çıktı da başörtüsü buna engel oldu?!.."

***
O günler böyleydi. Köprünün altından çok sular geçti. Şimdi ise tarihi günler yaşıyoruz. Bugün artık Müslüman Yörük bir Astronot olan Alper Gezeravcı kardeşimizin yerli uzay elbisesi ve ekipmanlarıyla uzaya çıkmakta olduğunu görüyoruz. Şayet yanında annesini de götürseydi başörtülü Müslüman bir bayanın da uzaya çıktığını görecektik!

Bugünlerde, Astronot Gezeravcı'ya orada nasıl namaz kılacağını ve kıbleye nereye döneceğini soran da yok, başörtülü bir kadın uzaya çıkamaz diyen de yok!...

Neden yok? Çünkü geçmişte bunları soranların şimdi sormaya yüzleri yok! Demek ki namaz kılanlar için uzayda kıbleye dönmek gibi bir sorun olmadığı gibi, uzaya gitmek için de başörtüsü bir sorun teşkil etmiyormuş!..

***
Vah benim Türkiye'm, güzelim yıllar ne boş tartışmalarla heba olmuş! Cumhuriyetin ilk yıllarında inkılapların getirdiği inkıraz ve çatışmalarla yakın geçmişteki ideolojik kavgalar ve sağ-sol çekişmeleri Ülkemize o kadar çok şey kaybettirdi ki, bu yüzden eller aya giderken biz yaya kalmıştık!..

İşin en traji-komik tarafı da bize yıllar kaybettiren bu zihniyetin, mazlum ve mağdur Müslümanları suçlamaları...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.