DÜNYA HAYATI
Dünya hayatı bir oyundan başka hiç bir şey değildir. Ahiret hayatı ebedi ve garanti bir yer olduğunu fanı olmayan zahmeti kederi olmayan bir yurtdur.Bu dünyada İnsanın varlığı sadece Allah'a ibadet etmeleri, imtihandan geçmelerinden başka bir şey değildir.

Kulun bu fanı dünyada bir talebe olduğunu ve bedensel her ne varsa inanki bir gün toprakta çürümeye tabi olunur. Dünyanın süsü püsü sadece insanı oyalamaktan başka ne faydası olacaktır ki.

Allahü Teâlâ Kur'anı kerimde şöyle buyurmaktadır:
Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve o dosdoğru yolu eğri büğrü göstermeye çalışırlar. İşte onlar pek derin bir sapıklık içindedirler.(ibrahim ayet 3)

Ayetin dediği gibi Dünyayı sevip ahiret ile değişenler derin bir sapıklık içinde olduğunu ve Ahireti dünya ile değişenler büyük bir azaba maruz kalıp, ahirete hiç bir pay ona düşmiyeceğine ızdırap ve çileden başka birşey nasibi olmiyacaktır.

İnsanlar dünyada, mal mülk peşinde ayrılmiyor.Hep dünya kirliği için çalışıp İbadetlerinde geri kalan uzun zamanlar için pilan yapanlar devamlı geri kalıp ölüm yakalamış ve perişan bir halde Allahın huzuruna varmıştır.

Dünya hayatı insana kalmaz, eğer kalsaydı kalan miras kimde geldiğini ve ona kalmadıysa, geçici yaşayan insanada kalmiyacağına iyi bilir.Çocukluktan büyünceye kadar kimler geldiğini kimler öldüğünü ibret almadıysa, o zaman kendini sorguya çekmelidir.

Dünya devamlı şirin ve tatlı gözüküyor, ne kadar şirin gözüksede fanı olduğunu ve bir kefenden başka hiç bir şey mezara götürmiyeceğini kesindir. İnsan en sevdiği insanları kendin elinle toprağa gömdüğünü veya gözünle gördüğünü onu toprağa gömerler. Bundan gariplik varken insanoğlu bu dünyada bu kadar çabası ve Ahireti unutması en büyük ahmaklık olduğunu diyebiliriz.

Bakın Allah Teâlâ kur anı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
Mal ve oğullar dünya hayatının zînetidir. Asıl kalıcı olan sâlih ameller ise Rabbinin katında hem mükâfat bakımından daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.(Kehf ayet 46)

Bu felekte ne varsa fanı olduğunu ancak insan kendin yanlışlığıyla ve vesveseye kapılıp dünya hayatının zinetine tapmaktan başka bir yol çizemiyor. Bu dünya hayatı ancak ameller,iyi niyetler, hayır ve hasanatlar kurtulma sebebi olduğunu şöphesiz inanarak icratlarında miras bırkmaktan fayda vardır.

Ancak mal ve evlat insana birer imtihan ve müsibet olduğunu bilmelidir. Ayetin dediği gibi, amelerAllah katında daha hayırlı olduğunu ve insanın umudunun bakımında da daha bağlayıcı sağlam ve korkusuz bir göven olduğunu kullara layıktır.

Her korku ve depresyon insanı musallat çarpmış gibi dünya hayatını zindan ederek inançlılara büyük bir fitnedir. Bu fitneyi insan ne kadar beli etmesede zerre imanlı olanlarda mutlaka korku sarsmıştır. İnsan bu dünyaya niçin geldiğini nereye gideceğini iyi bilirler. Bu dünyada insana verilen mal, mülk ve evlat hepsi birer süsdür.

Allah Teâlâ Kur'anı Kerim'de şöyle buyurmuştur:
Size verilen şeyler, dünya hayatının geçici nimeti ve süsüdür. Allah katındaki nimetler ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?(Kasas ayet60)

Ayeti Celile açık bir şekilde açıkliyor;Bu dünyada verilen herşey geçici,fanı ve oyundan ibarettir. Bir gün onu bırakıp gidecek insanoğlu.En hayırlısı olan şey Allah'a yönelmek ve ibadete bağlı kalmaktan başka bir çare yoktur. Bu dünyada Allah'a yönelerek takva ve ihlasla çalışıp bedelini Ahirete alacağını Allah insana bildiriyor. Allah katındaki nimetler daha hayırlı ve bakidir.

Tükenmez nimetler mukafatlar ancak Allah katındadır.Bu nedenle insan oğlu her attığı adımları ve her konuştuğu sözleri, her yaptığı amelleri Allahın gözetiminde birer birer kaydetmektedir. İnsandaki bütün azalar, beyan, akıl, ve göz birer nimet olduğunu insanoğlu hele hiç düşünmez ve şükretmez mi?.

Allah Ancak dünya hayatı inançsızlara ve kafirlere süslü göstermiştir.Allah sevmediği kalbleri hidayete erdirmiyeceğinide bildirmiştir. Kafirler bu nedenle müslümanları alay eder ve dünyayı hep gafletle sarılır ve kazançları işleri iyiye gidebilirler. Müslüman olanlara alay ve dalga geçerler. Müslüman insanlar dünyada ne kadar kazanıp çaba göstersede, Allah sevmediği dünyayı müslüman kullarına zindan eder. Hakbuki bu dünya hayatı geçici ve ahiret hsyatı ebedi olduğunu Allah insanlara bildirmiştir.

Allah Teâlâ Kur'anı Kerim'de şöyle buyuruyor;
Dünya hayatı kâfirlere süslü ve sevimli gösterildi. Bu sebeple iman edenlerle alay edip dururlar. Halbuki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kıyâmet günü onlardan üstün olacaklardır. Allah dilediği kimseyi hesapsız rızıklandırır.(Bakara ayet 212).

Ayetin, dünya hayatı kafirlere ne kadar süslü gösterdiğini ve gaflet içinde oyaladıklarını, nefislerine mahkum olduklarını açık beyan etmektedir. İman bakımında müminlerin zaferi ancak Ahirete olacağını müslüman olan kişiler bunu kendin elinle,ayaklarınla, vucutlarınla aklını çalıştırarak yapmalarını emreder. kafirlerin de kendin özgürlükleri sebebiyle dünyadaki süsü seçim yaparak Ahirete payları olmadığını bildirmektedir.

Bu dünyada kafirlerin üstün olduğunu olsada bir gün hepsi fanı olacağını bilinmektedir. Ama müminlerin üstünlüğü ise ahiret hayatında ebedi bir üstünlük olduğunu ve tükenmez bir mükafat ve nimet olduğunu Yüce Allah bize bildirmiştir.

Bu özgürlük imtihanı Allah insanların iradesine bırakmıştır. Bunuda ancak amel etmekle olur. Bu hayata herşey fanı olduğunu her beşer her can bilinmektedir.ay, güneş, yıldızkar, kürsi ve kalem, melekler,cin ve ins herşey günü geldi mi? Şöphesiz fanı ve yok olmaya mahkumdur.

Bu dünya hayatı gelip geçici olduğunu ve bir oyun olduğunu Allah insanlara bildirmektedir. Allah insanları ibadet etmeye ona yönelmeye çağırıyor. İnsan ve cin ancak ibadet etmek ve Allahın büyüklüğünün, yerine getirmek için yaratmıştır.

Bakın Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır;
“Ey kavmim! Şu dünya hayatı, gelip geçici bir avuntudan ibarettir. Âhiret ise, asıl yerleşilecek ve ebediyen kalınacak yer orasıdır.”(Mümin ayet 39)

Şu ayete şöyle anliyoruz.Allah insanları ve cinleri yaratıp bu dünya hayatında geçici bir süre devam etmelerini bildiriyor. Herşey fanı yok olacağını bildiriyor. Dünyada her nimet sadece idareli ve geçici yaşamlarınız için bahşetmiş ve bir imtihan yurdu olduğunu bildirmektedir.

Yaşayacağınız ve hayata ebedi bir yurt varsada Allah Ahiretin devamlı yaşam olacak bir yer olduğunu bildirmektedir. Her kul ve cin bu dünyada ibadet etmeleri onun mukafatını ahiret gününde vereceğine emretmiştir.

Bu nimet,felek, çoluk çocuk, mal mülk, altın ve gümüş insanların gözlerine karanlık bir perde çekip oyalamaktadır.insanın görevi bu dünyada sadece namaz kılmak, oruç tutmak, malı varsa zekatı vermek, göcü yeterse haca gitmek,insanlara merhamet etmek yeryüzündeki bütün canlılara sevgi ve merhamete bulunmak, yardımlaşma ve sıla-i rahmi yapmak emretmektedir.

İnsanın en önemli görevi kuluk açısında Allaha, meleklere, kitaplara, peygamberlere, Ahiret gününe, kadere inanmak en öne çıkan iman bakımında bakılmalıdır. Yani islamın ve imanın şartları öne alarak dikat etmesi gereken şeylerden sonra islamın direği güzin nuru olan namazı asla terk etmemelidir. Farz ve adak olan oruç ve yeminleri asla terk etmemelidir.

Bu dünyada gövenli, adalet nizamları çiğnememelidir. Kuranın çizdiği yoldaki bir adaletle dünyayı yönetmek çiğnememelidir. Kur anın çizdiği sınırlar içine dünyadaki yasalara ve kanunlara karşı geçmemelidir.mümin yöneticileri, anne ve babalarına karşı itaat etmeleridir.

Bu tür nizamlar olmadığı sörece dünyada göçlü güçsüze, zengin fakire zülüm ve dünyanın hayatı vahşi hayvanların yaşamasına benzeyecek. Hiç bir zaman yaşam bir hayat sörünmez hale gelecektir.

İşte Allah adaleti ister. Allah birbirlerinize sosyaleşmeyi emrediyor. Allah dilsiz hayvanlara merhamet etmelerini istiyor. Allah kardeş olunuz diye emrediyor. Allah birbirinizi uyarın emrediyor. Allah toplu halde iman etmekerinizi emrediyor.Allah kadınlara, eşlerinize, çoluk çocuklarınıza, yanınızda çalışanlarınıza adaletle davranın emrediyor.

Fanı dünya da bu gerekirken, insanlar neden zulüm yapiyor ve alımçalımlı yürüyor.ömür su gibi gelip geçmektedir. Nice zalimler geldi geçti hep tarihlere kötü örnek olduklar. kötü bir miras bıraktılar.onları ibret almak insanlık görevi değil mi? Arkalarında neler konuştuklarını bilmezmisiniz.son sözüm Ahiret ebedi bir yurt, dünya geçici bir yurt olduğunu sakın unutmiyalım..(Mehmed sıddık aladağ.)