Siz duydunuz mu? Ben duymamıştım da… Meğer ömürleri çok kısa olan Kelebekler de ağlarmış…
Makûl ve aklı başında insanların kişisel iş ve eylemlerinde birilerini ‘memnun etme’ kaygısı olmamalıdır.
Hani demem odur ki; Yaz başka, kış başkadır. Güz başka, bahar başkadır ama develerin aşkı ise bambaşkadır.
Ey Nefis! Her canlı gibi sen de gideceksin. Şeytan'a uyup Sırat-ı Müstakim’ den ayrılma... Sonra pişman olursun.
Öyle insanlar vardır ki, tüm insanların dertlerini kendi derdi kabul edip altından kalkmak isterler ama kalkamazlar.
Küfre kayıtsız şartsız iman edenleri, hiç bir makul açıklama geri çeviremez, hatta küfür kendisine zarar verse bile...
Hani demem o ki; Bildiklerimiz ve gördüklerimiz haricinde bilmediğimiz ve görmediğimiz daha o kadar çok şey var ki...
Bazı dostlar vardır hiçbir zaman eskimezler... Bazıları da vardır ki, yarım asırdan sonra eskir ve nazarınızda yok olurlar...
Hayret! Birileri söyledi, yeni öğrendim. Meğer bazılarının tuttuğu oruç, sadece yemek vakitlerini değiştirmekten ibaretmiş.
Tecrübeli bir eğitimci der ki; Bazı insanlar, kendilerini eğitenlerin söylediklerinin tersini yaparak da kendilerini yetiştirebilirler.
Siyasette bir cephede 'adam yerine konulmayanlar', karşıt da olsa, kendilerini 'adam yerine koyan' diğer cepheye sığınırlar. Orada kendilerinin ‘adam’ olduklarını ispatlamaya çalışırlar.
Hani demem odur ki; Hayatları 'YANLIŞ'lar üzerine kurulmuş bazı insanların nadiren de olsa DOĞRU söyledikleri olur. Yarın var ya... 'Dünyaya kazık çakacak' gibi yaşayan pek çok insan bu dünyadan göç edecek... Kimler mi? Allah u Âlem.
Şu âlemde her şey her an değişiyor. Son yıllarda değişim daha da hızlandı. Mevsimler değişiyor, bulutlar da değişime uyuyor. Bulutlar artık yağmur olarak ağlamaktan vazgeçtiler. Görevlerini yağmurlara devrettiler. Yılın aylarından Şubat da değişimden pay aldı. Artık 30 gün çekecek ve hayatlarına öyle devam edecekler... Kaçış yok, değişime herkes uyacak...
Hani demem odur ki; Yeryüzüne Âdemoğlu geleli ne kadar zaman oldu, hiç kimse bilmiyor. Bu zaman zarfında ne kadar insan gelip gitti, bunu da bilmek mümkün değil… İnanıyorum ki insanlık tarihinin günümüzdeki noktasına kadar yazılmamış, yazı, şiir, masal ve hikâye yoktur. Keşfedilmeyen hiçbir coğrafya parçası da yoktur. Gelin görün ki, bunları günümüzde icra edenler (şiir yazanlar, hikâye ve masal anlatanlar, romanlar yazanlar ve dünyayı gezen seyyahlar), yaptıkları işleri farklı bir şekilde yaşarlar ve yeni bir iş yaptıklarını sanırlar... Biraz felsefî oldu galiba... Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki Felsefe dersini kaldırmış ama olsun…
