ENFLASYON SERMAYE TRANSFERİDİR.

Bu söz bana ait değildir. Ekonomist yazar bir gazetecinin bir televizyon programında üzerine basa basa söylediği sözdür. Bu sözü söylemekle kalmadı, açıklık getirdi. 5 liraya aldığınız ekmeğe % 60 zam yapılarak 8 liraya çıkartılması her ekmek başına 3 lira milletten alıp belli bir zümreye transfer etme anlamına geldiğini söyledi. Öyle ya, vardan bir şey yok edilemeyeceğine göre benim 3 liram nereye gitti diye insan merak ediyor. Fakirin çebine gitmediğine göre o zaman bir seçenek kalıyor , o da o 3 liralar zengine gidiyordur.

Bütün alış- verişler için bu durum geçerlidir. Bir kurt gece ağılımıza girse, bir koyunumuzu kapsa kurşun sıkarız. Evimize hırsız girip mücevherimizi çalmaya kalksa yüz seksen derece yere uzatırız. Malı-canı-dini- namusu korumak devletin en önemli görevlerindendir. Bizim varlığımızın en önemli sebebi de budur. Bağımsız ülke olmanın önemi de bu hususlar açısından önem arzeder. Ejdadımız bağımsızlık için mücadele vermiştir.

. Bir çiftçiyi düşünelim. Yılın en az on ayını gecesini gündüzüne katacak, her gün sabahın erkeninde ailesiyle birlikte kalkacak, tarlasının başına geçecek, traktörüne aldığı mazotun parası dünya standartlarının üç misli ödeyecek, gübresi hakeza üç kat beş kat fazlası fiyattan satın alacak, ailece çalışacak, ürünün olup olmayacağı hava durumuna bağlı olacak, bütün bu meşekkatlerin yanında devletten hiç bir yardım da alamayacak, üstelik ürününü satış sırasında devlet ve özel şirketlerle rekabet edecek durumda olacak.Bin bir güçlükle kazandığı paranın akibeti ne olacağını bilmemektedir. Neticede elde ettiği örneğin 100 ekmeğin bir anda söz konusu ekmeğe yaptığın % 50 zamla 34 ekmeği elinden alacaksın. Zamlare devam edildiğinde geri kalan ekmeğinin de bir kısmı gidiyor olacaktır. Türkiye'nin halihazırdaki durumu budur.

Başka bir ifade ile 100 liranı bir sene boyunca yastık altında tutsanız sene sonunda değeri nerelere düştüğünü hesaplayalım.Gerçek hayat enflasyonu % 130'dur. FORMÜL: Para/ malın fiyatı=sonuç. 100Tl/230=43,37 TL olur. Sene başında 100 liraya aldığımız bir mal bir yıl içerisinde tedrici olarak zamlanıp sene sonunda yüzde yüz otuz zam yediyse o malın fiyatı 100+130=230 lira olur. Oranlama yaptığımızda biz o malın % 44'ünü alabiliyoruz. Paramızın 66 lirası tefecilere, bankacılara, üç beş maaş alanlara, konfora, vekin yediği istakoza, diğer vekilin kol saatine, şatafata, faiz giderlerine, borsada vurgun vuranlara, cerezlere ödenen paralara, başkan eşlerini altına alınan lüks araçlara, tarikat şeyh efendilerinin cariyelerine, çetelere, haramzadelere, başta ABD ve siyonistlerin silah fabrikslarına, doyuramadığımız zenginlerin içkili sofralara..gitmektedir.

Gördüğünüz üzere enflasyon canavarıyla bizden alınıp transfer edilen paraların hiç birisi hayırlı bir kuruma gitmemektedir. O yüzden enflasyon canavarına dur demek şarttır.

Dört yıl önce anacuğum, Doğu Karadeniz'in dağlık köylerinde üç tane inek yetiştirdi. Babacığım enflasyonun yükseleceğini bilmediğinden Türk lirasına da güvendiğinden bir de müşterinin işi görülsün diye bir yıl vadeli bu indklerin her birini 14.000 bin liradan adama satar. Bir yıl sonra adamdan aldığı 42.000 lira ile o adama sattığı ineklerden ancak birini alabiliyordu. Anacuğumun iki inekçuğu gitti. İşte bu benim kanıma dokunuyor, zoruma gidiyor, vijdanım darumar oluyor. Anacuğumun emeklerine yanıyorum. Büyük zorluklarla senelerce çalışarak, alın teri dökerek yetiştirdiği inekçuklerinin ikisinin elinden alınmasına isyan ediyorum. Böyle bir düzeni lânetliyorum. Hakkımı helâl etmiyorum.

Benim güzel Anadolu insanım, bu oyunların farkında değil. Yıllarca çalışıp halâ fakir kalmasının sebebini halâ anlamış değil. Dinine olan bağlılığından dolayı besmele çekerek oy isteyenlere oyunu vermeye devam ediyor.

. Avrupa ülkelerinde bu derece sermaye transferi yapılamamaktadır. Fransa'da enflayon ve faiz bir puan artsa halk sokaklara çıkar. Bu konuda Avrupalılar bizden daha fazla ayetin hükmüne itibar ediyorlar. Yanlış anlamayalım "vezinuu bil kistasiil müstekim" Ayeti Kerimesi'ne (35 . Ayet İsra) - Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir.Buyurulmaktadır. Bizde toplu bir hareketlenme görülmemekte, devlet yöneticilerinin her icraatına boyun eğmekteyiz. Yöneticileri kutsamaktayız.

Sonuş olarak;

1- Gelirler sabit, ürünlere durmadan zammın yapılması sonucunda meydana gelen enflasyon, malı birilerine transfer etme anlamına geliyor. Uyanalım!!!

2- Sıfır enflasyon olan memleketlerde gerçek manada emek korunmaktadır. Enflasyonlu piyasalar zengini daha zengin, fakiri daha fakir kılmaktadır.

3- 6 ayda bir memur ve emeklilerin maaşlarına enflasyon kadar zam yaparak memuru ve emekliyi enflasyon canavarından kurtaramazsınız. En azından her ay maaş ve ücretler ayarlanmalıdır.

4- Enflasyon oranında fark caiz değil, şarttır. Aksi takdirde iki taraf arasında hak ihlâli olur. % 130 enflasyonda 100 lira sene başında yardım (maslahat) olarak verdiğimiz parayı sene sonunda 230 lira almalıyız. Eksik alırsak bize haksızlık olur, fazla alırsak FAİZ olur.

5- Gerçek enflasyon oranında fark almanın caiz olmadığını söyleyen kafalar tefecilere çalışıyorlar, zalimlerin zulmüne ortak oluyorlar da baberleri yok.

6- Hiç bir banka enflasyonun üzerinde fark vermez. Devamlı altındadır. Enflasyonun altında verilen fark asla faiz olarak nitelendirilemez. Kavramlara verilen yanlış anlamlar algılarımız ve inançlarımızı yıkmaktadır. Maalesef günümüzde böyledir.

Değerli Dostlarım!!!

Ben acizane ve fakirane biri olarak burada bir yıla yakındır görüş ve düşüncelerimi Allah Teâlâ'nın rızasıylâ paylaşmaya çalışıyorum. Lütfen yanlışlarım varsa (ki vardır), beni uyarınız.Biliniz ki; görüş ve eleştirileriniz beni motive edecektir. Çalışma azmimi artıracaktır. Verdiğiniz katkılardan dolayı teşekkür eder, saygılar sunarım. Selâmette kalın, sağlıcakla kalın inşallah.

27.04.2024