72 yaşında, ordusunun başında Zigetvar Seferi'ne çıkan ve yakalandığı hastalığın ilerlemesine rağmen savaş meydanından ayrılmayan Kanuni Sultan Süleyman, 7 Eylül 1566'da kalenin alınışını göremeden vefat etmişti.

Hisleri kuvvetli, bilgili, dindar, cesur, tecrübeli ve öngörüsü yüksek bir lider olan Sultan Süleyman vefat etmeden önce 3 vasiyette bulunmuştur:

1.Cenazemi İstanbul'a götürün, ihtimal ki mezarıma kâfir ayak basacak.

2.Ölümümü askere söylemeyin. Zafer biiznillah İslâm'ın olacak.

3.Anahtarı alın, şu sandığı benimle birlikte gömün.

Bu 3 vasiyet de gerçekleşir. Cihan Padişahı Sultan Süleyman'ın cenazesi kalenin fethinden sonra İstanbul'a getirilir ve kendi adına yapılan Süleymaniye Camii haziresine defnedilir.

Bir ay süren zorlu Zigetvar Kuşatması sırasında vefat eden Padisah'ın ölümü vasiyeti üzerine askerden gizlenmiş ve savaşa devam eden Osmanlı Ordusu 26 Eylül 1566 tarihinde Zigetvar Kalesini ele geçirerek büyük bir zafer kazanmıştır. Sultan Süleyman'ın öngörüsü gerçekleşmiş ve ölümünün askerden gizlenmesi sonuç vermiştir.

Üçüncü vasiyetine gelince, Kanuni'nin verdiği anahtar ve onunla açılan sandığın içinde Şeyhulislam'ın verdiği fetvalar vardır.

Sultan Süleyman, önemli konu ve kararlarda Şeyhulislamın verdiği bu fetvalarla hükmederek sorumluluğu paylaşmış ve böylece İslam'a ne kadar bağlı olduğunu da göstermiştir.

Görüldüğü gibi onlar, zamanın bilim ve teknolojisini çok iyi bilen ve uygulayan, aynı zamanda dini ilimlere vakıf ve saygılı olan bilge insanlardı.

Rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.