Müge Anlı'nın yaptığı şey, o TV Programlarında ifşâ ettiği "insan görünümlü mahlukların" yaptıklarından çok daha iğrenç, çok daha habis ve çok daha TEHLIKELIDİR !

Çünkü, "günâhı ifşâ etmek ve yaymak" ta çok ağır bir günahtır.

Ve Müge Anlı, bu günâhı taammüden (bilerek ve isteyerek) işliyor !

Yaptığı iş, "para kazanma arzusu"ndan çok çok farklı !

Hele hele "toplumsal yaraya parmak basmak, suçların ortaya çıkmasına ve suçluların yakalanmasına vesile olmak" gibi, güyâ "mâsum" ve "adâlete yardımcı olmak" gibi "kılıflar" altında, çok çok farklı planlar var !

Açık söyleyeyim : Müge Anlı, "5. Kol Elemanı" gibi çalışıyor !

Yani, düşmanlarımızın "psikolojik harp aparatı" gibi çalışıyor !

Ve bu yaptığı şeylerin, bu mâhiyette olduğunu, neticelerinin buraya çıkacağını bilmemesi ve tahmin etmemesi mümkün ve mâkûl değildir ve hayatın tabii seyrine aykırıdır !

Yaptığı programlarda BÜTÜN HÂYÂ / EDEP / ÂDÂP / İFFET / ÂR / NÂMUS / İSMET HÂD-HUDUTLARINI KIRMIŞ OLAN BU KADINA BİR

"DUR !"

DENİLMELİDİR !

Çâreyi RTÜK'te arayanlar kusura bakmasınlar ; onlar bu meselenin dev-âsâ ebâdını ve vahâmetini ve düşman istihbârât teşkilâtlarının bu meseledeki alâka ve fonksiyonlarını henüz idrak ve teşhis edememişler !

Meclis Adâlet Komisyonumuz, şu yaşananların kendilerine bir vazife tevlid ettiğinin farkında bile değil !

Öyle ya, vazife onların değil, emekli astsubay Rasim Duman'ın üzerinde !..

Bu meyanda RTÜK, selâhiyetlerini tam olarak kullanmıyor / kullanamıyor ve vazifesini de tam olarak yapmıyor / yapamıyor !

Demek ki, siyâsî irâdeyi bile safdışı edebilen bazı "gizli el'ler", RTÜK'ü meflûç hâle getiriyor !

Felç / kötürüm edilen sadece RTÜK de değil ; Adâlet Bakanlığımız, Hâkimler-Savcılar Kurulumuz, Meclis Adâlet Komisyonu, cumhuriyet savcılarımız da, uzun far'a maruz kalmış tavşanlar gibi, öylece / hareketsiz "bakıyorlar" !

Ne bekliyorlar, neyi bekliyorlar ?!

Yani Cumhurbaşkanımız'ın, eline çivili sopa alıp ta, kendilerini "dürtmesini" mi bekliyorlar ?!

İllâ dürtüldükten sonra harekete geçecekler ise, emânete sahip çıkamıyorlar ve "gizli el'lere karşı koyamıyorlar" ise, o koltuklarda niçin oturuyorlar ?!

Sayın Adâlet Bakanımız, senelerdir anlı-şanlı "yargı reformları" ile ortaya çıkıyorsunuz ; her seferinde de bakıyoruz, "dağ fare doğurmuş" !

Yayın yolu ile insanların ahlâklarını bozanlara, yalan haber yapanlara ve yayanlara, casusluk ve etki ajanlığı yapanlara, provakasyon ve manipülasyon yapanlara, vergi kaçıranlara, orman yakanlara, hileli gıda ürünleri yapan ve satanlara, karaborsacılara, fâhiş fiyat uygulayanlara, uyuşturucu ticâreti yapanlara, organize suç örgütü kuranlara ve bu örgütlerde yeralanlara, devletin jandarmasına polisine savcısına hakaret edenlere ve hatta bizzat saldırıp yaralayan ve öldürenlere, hırsızlara ve yolsuzlara, sahte evrak tânzimi ile "yatay geçişler yapanlara", arsızlara ve namussuzlara ve hayâsızlara karşı NE YAPTINIZ ?!

İçişleri Bakanımız gururla açıklıyor :

"Şu kadar organize suç örgütünü çökerttik, şu kadar suçluyu yakaladık, göz açtırmıyoruz, açtırmayacağız !.."

Fakat niyeyse, bu suç örgütlerinin hiç artları-arkaları kesilmiyor !..

Bu işlerin ve yukarda tâdât ettiğim suçların önlenmesi için var mı bir teklifiniz ?!

Ticâret Bakanlığımız gururla açıklıyor :

"Sahada elemanlarımız şu kadar kontrol yaptılar, şu kadar ceza kestiler !"

Eeee, sonra ?!

Yahu senin kestiğin ceza, adamların bir saatlik cirosu bile değil !

Tarım Bakanımız açıklıyor :

"Şu kadar taklit ve tâğşiş ürün tesbit ve sitemizde ifşâ ettik !"

Afferiiinnn...

"İfşâ edince" iş bitiyor, değil mi ?!

..........

Sayın Adâlet Bakanımız, sayın İçişleri Bakanımız, sayın Sağlık Bakanımız, sayın Tarım ve Orman Bakanımız, sayın Ticâret Bakanımız, sayın Mâliye Bakanımız, sayın Kültür Bakanımız, sayın Millî Eğitim Bakanımız, sayın Aile Bakanımız ve sayın MİT Başkanımız,

Biraraya geliniz, şu TCK'yı, CMUK'u, Vergi Kanunlarını, Ticâret Kanunlarını ve sizi alâkadâr eden diger kanunları ve bunlardaki açıkları ve zaafları baştan aşağı tesbit ediniz ve idârî müeyyideleri ve adlî cezaları,

"ESSAHTAN CAYDIRICI"

hâle getiriniz !

Şu yukarda tâdât ettiğim suçları irtikâp edenleri,

"analarından doğduklarına pişman edecek cezalar"

getiriniz !

En başta da, "taksir" ile "cürüm"ün arasını iyice ayırınız ve kanunlarımızdaki mevcut "taksirli suçları" yeniden değerlendiriniz !

Adam, içki içince muhakemesinin dumura uğrayacağını bilmesine râğmen kafayı çekiyor ve direksiyon başına geçiyor ve insanların yaralanmalarına ve ölmelerine sebep oluyor ise, bunu "taksir" ile muhakeme edemezsiniz !

"Efendim öyle değil, cezayı "bilinçli taksir'den veriyoruz."

Hayır efendim, burada "taksir" kelimesini kat'iyyen kullanmayınız, irtikâp edilen şey, dörtbaşı mâmûr "cürüm"dür !

...........

Muhterem Cumhurbaşkanım, sizi samimi olarak "çok seven" milyonlarca insandan biriyim. Bu sevgime ve sadâkatime, Rabbimiz de, bu platformdaki insanlar da, çevremdeki insanlar da şahittirler.

23 senedir karşınıza çıkarılan nice mâniâlara ve uğradığınız nice ihânetlere ve hıyânetlere râğmen, Cenâb-ı ALLAH'ın (CELLE CELÂLÛHU VE CELLE ŞÂNÛHU) izni ve inâyeti ve sıyâneti ile her sektörde hakikaten destanlar yazdınız ve yazmaya da devam ediyorsunuz.

Bilhassa son bir haftadan beri İDEF-25'te sergilenen ete/kemiğe bürünmüş "yüksek teknoloji şâheserleri" şahsen bendenizi mest'etti.

Fakat maâlesef "adâlet kanadımız" kırık...

Yukarda tebârüz ettirdiğim Bakanlıklarımızın - ve muhtemelen diger Bakanlıklarımız'ın da - vazife sahalarında, idârî - adlî müeyyideler ve cezalar kat'iyyen kâfi değil...

Dış tehlikenin gayet yakın ve çok büyük olduğu böyle bir zamanda, düşmanlarımızın, TÜRKİYE içinde hâlâ bu derece büyük bir boşluk / zafiyet / atâlet / manevra sahası buluyor olmaları, hakikaten akıl alır gibi değil..

İnsanlarımız AKKUYU'yu da, KAAN'ı da, YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ'nü de görüyorlar amma...,

"kanadı kırık adâlet", bütün puanlarımızı alıp götürüyor, maalesef...

...........

Kıymetli dostlarım, Müge Anlı ile başladık, nerelere geldik...

Burada sadece Müge Anlı'dan bahsetmiş olmam yanlış anlaşılmasın ; söylediklerim, Esra Erol ve hatta bu formatta program yapan herkes için geçerlidir !

............

Muhterem büyüklerim, bugün TÜRKİYE'de irtikâp edilen bütün suçların ve hatta, traktörü veya kamyonu ile meyvesini-sebzesini "para etmiyor, AK Parti bizi mahvetti, Tâyyip istifâ !" nâraları ile yar'dan aşağı döken "besmelesizlerin" yaptıkları da dâhil olmak üzere hepsinin arkasında, düşman istihbârât teşkilâtlarının teşvik ve telkinlerinin ve organizasyonlarının olduğu düşünülerek, bütün tedbirler de buna mumâsil ve mütenâsip olarak alınmalıdır !

"Tahta'dan kılıç" mesâbesindeki adâlet cihazımız ile bu mücâdeleden hâlâ "galibiyet" bekleniyor ise,

"ört ki ölem !.."

Sesim ilgililer tarafından duyulur ve icâbı yapılır inşallah.

Selâm ve dua ile kıymetli dostlarım.

Rasim Duman.

Emekli J.Ord.Astsubay.

Not : 1. NEXT TEKNOFEST Sosyal medyada da hesap açacağım inşallah ; bazı teknik problemler var..