Ermeni toplumunu yöneten bu cemaatin öyküsü. MÖ 730 yılına değin uzanmaktadır. Bir Osmanlı yahudisi olan Prof. Dr. Abraham Galante Pakraduniler veya Bir Ermeni-Yahudi Tarikatı adlı kitabında, onların hakkında, "Varlıklarını juda İmparatorlugu'nun sonlarından 20. yüzyıla dek sürdürmüş olan Ermeni- Yahudi karışımı bir kavimdir" diyor.

Bizansın krallıklanına son verdiği Pakraduniler, Selçuklular'ın hakimiyetine girdikten sonra varlıklarını Ermeni cemaati içinde devam ettiriyor.

20. yüzyılın başlarındaki yaşam yerleri not edilmeye değer, Erzincan-Egin, Erzurum, Van ve Sivas arası, Marmara Denizi'nin Avrupa yakası ve İstanbul Hasköy!

Bugün Türkiye'de hala varlık gösteriyorlar mı? Bunu bilmiyorum ama son vaazında üç defa üst üste :

"Müslümanlar, Hasköy'e ve Polonezköy'e dikkat edin, tüm planlar burada yapılıyor" diye haykıran bir alimin, her zaman vaaz verdigi caminin içinde bir meczup tarafından nasıl öldürüldügünü hatırlıyorum!

Onların varlıklarına bizden önce parmak basanlar da var tabii. Mesela:

Fransız Mareşali Horace Sebastiani, Türkiye Ermenileri ile ilgili 1814 tarihli raporunda Ermeniler'i normal Ermeniler ve Rafiziler olarak ikiye ayırır.

Kripto cemaatler konusunda mühim bir isim olan Levon Panos Dabağyan, Osmanlıda Şer Hareketleri ve II. Abdülhamid Han adlı kitabında bu raporu degerlendirirken, Fransızlar'ın Türkiye'deki etnik yapıya daha 1800 lü yılların başında bile ne kadar hakim olduklarının anlaşıldığını ifade ederek şöyle tepki veriyor:

"Selçuklular devrinde, Alparslan'ın saflarına geçerek, Bizans'a karşı savaşan ve sonradan İslam dinini kabul eden Emreniler'in büyük bir kısmı, bilahare Alevi mezhebine geçmiş ve öyle kalmışlardır!

Demek ki Mareşal Horace Sebastiani, Fransa'nın Türkiye üzerinde taşıdığı gizli emellerin tahakkuk sahasına aktarılacağı zaman, Osmanlı topraklarında yaşayan bilumum unsurlardan istifade edebilmek için Anadolu topraklarında yaşayanları da iyiden iyiye tetkik etmiş!"

Kafanızın bulanmasını istemiyorum ama burada sadece bir olayı hatırlatmak istiyorum. Fransa ile Hatay sorununu yaşarken patlak veren Dersim İsyanı'na! Birde önümde duran 9 Şubat 2012 tarihli Türkiye Gazetesi'ne ait bir habere takılıyorum:

Başlık mühim; Kripto Ermeniler aslına dönüyor! Dersimli Ermeniler Derneği Başkanı Selahattin Gültekin'in (Miran Pirgiç) yaptığı açıklamalara bakılırsa bugün Dersim'de ve Türkiye'de varlığını gizleyen 500.000 kripto Ermeni var!

Peki, bunların kaçı Pakraduni? Bunu bilemiyoruz! Ancak PKK'nin kurucu kadrosunun kripto Ermeniler'den oluştuğunu ve Türkiye'den koparmaya çalıştığı toprakların İsrail'in vaad edilmiş topraklar projesinin kuzey sınırını oluşturduğunu biliyoruz!

Kaynak Kitap :

Operasyon 1915

Ozan Bodur