ZEKÂ ÇEŞİTLERİNDEN NAKİLLER Prof. Dr. Salih Şimşek
Mecazî Zekâ der ki; ‘Şükürsüzlük’ hastalığı vahim bir hastalıktır.
Seyyahî Zekâ der ki: Gittiğin yol, ‘yol’ değilse, sizi bilmediğin bir meçhule çıkarır.
Egzotik Zekâ der ki; bazen öyle zamanlar olur ki, ‘acıya tebessüm etmek’ gerekirmiş…
Akıllı Zekâ der ki; Kötülere 'kötü' örnek olmak, bazılarının 'iyi' olmalarına yol açabilir!
Elektronik Zekâ der ki; Bir yerde bir problem varsa çözümü de vardır, yeter ki arayın...
Otantik Zekâ der ki; 'Gurbet acısı'nın ilacı yollar ve yolculuklarmış da haberim yokmuş!
Hakiki Zekâ der ki Gönül bu! İster mi ister! Gönül bu! İster de ister... Kelebek gibidir, güle de konar b.ka da...
Karışık Zekâ der ki; ‘VAR’ olduğu halde, ‘YOK'larını saya saya, yok olup gidenler var ya... Acıyorum onlara…
Pasif Zekâ der ki; Şimdi var ya...'Aşkların en güzeli, karşılıksız olanlarıdır' desem, dünya kadar itiraz ve yorum gelir...
Şair Zekâ der ki; "Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun, gelmiyorsun"... O zaman sabahın olduğu yerde gelsen olmaz mı?
Saf Zekâ der ki; Şimdi var ya... Volga Nehri'ndeki bir gezinti vapuruna binip, güvertesinde ‘Sakarya Türküsü’ okumak vardı...
Orijinal Zekâ der ki; ‘Unutmak’, insanoğluna verilen en büyük lütuflardan biridir. Hiçbir şeyi ‘unutmasaydık’ halimiz nice olurdu?
Otomatik Zekâ der ki; Ne güzel... Ben bilmem de… Bana sorulacak soruların cevaplarının herkes tarafından bilinecek olması ne güzel…
Filtresiz Zekâ der ki; Evet, evet... Hiç endişeniz olmasın. Her canlı günü geldiğinde yani tüm kotalarını doldurduğunda, veda edecektir bu garip âleme...
Sinsi Zekâ der ki; Aklıma gelmişken sorayım istedim: Bir zamanlar, yani 'özgül ağırlığı' çok büyük iken, özgül ağırlığı sıfıra indiğinde, fiziki olarak da değeri sıfıra iner mi?
Mütercim Zekâ der ki; hangi dile çevirmek isterseniz isteyin ve deneyin. Usta Abdürrahim Karakoç’un lambada titreyen alev üşüyor’ mısraındaki hassasiyeti ve duyguyu tercüme edemezsiniz.
Sivri Zekâ der ki; Feysbok gibi sosyal medya platformları denilen sanal ortam, insanları bir yandan sosyalleştirirken diğer taraftan da bir odaya kilitleyerek, bir robotun karşısında yalnızlığa mahkûm ediyor.
Orijinal Zekâ der ki; Her şeyin ‘dibi’ olur mu hocam? Nankörlüğün de, ahlaksızlığın da, terbiyesizliğin de puştluğun da, pezeve.kliğin de ‘dibi’ olur da… Ancak ‘adamın dibi’ olmaz olsa olsa ‘adamın hası’ olur
Filtreli Zekâ der ki; Keşke kâfirlerden, fâsıklardan, düşmanlardan, hainlerden ve her türü ile çıkar çevrelerinden, dürüst insanlara hiçbir fayda gelmeyeceğini bir bilseydik... Onların kayığına binmenin bir felaket olacağını bir idrak edebilseydik...
