Kanal İstanbul Montrö'yü iptal etmez, bay pas eder.
Boğazlar günümüzde kaldıramayacağı bir trafik yükü altında. Bu yoğun trafik aynı zamanda boğaz kıyıları için büyük risk demek. Son zamanlarda şahit olduğumuz üzere ara sıra kimi gemiler, anlık hatalar ya da arızalar yüzünden gelip kıyılara tosluyor.
Bu gemilerden akaryakıt ya da parlayıcı veya patlayıcı madde taşıyanlardan biri infilak etse, İstanbul'un maddi kayıpları yanında can kaybı da çok fazla olur.
Kanal İstanbul'un önemi de burada ortaya çıkıyor. Bunu, trafiği taşıyamaz hale gelen 15 Temmuz Şehitler Köprüsünün biraz ilerisinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapmaya benzetebiliriz.
Tabi köprü yapmakla kanal yapmak aynı şey değil; Kanal çok daha uzun erimli bir çözüm.
Kanal İstanbul Montrö'ye tabi olmayacak; ama Boğazların Montrö statüsü devam edecek. Dolayısıyla Kanal İstanbul'dan geçiş ücrete tabi olacak.
Peki; Boğazlardan geçiş ücrete tabi değilse gemiler neden Kanalı tercih etsin. Sebebi şu; deniz trafiğinin yoğunluğu nedeniyle gemiler geçiş için Karadeniz ve Marmara'da çok uzun sürelerde bekleme yapmaktalar. Yani ya 15 Temmuz köprüsünde trafikte adım adım ilerleyeceksin, ya da Yavuz Sultan köprüsünden transit geçip gideceksin.
Kanal İstanbul, hava trafiğini kaldıramayan Atatürk hava limanı yerine İstanbul hava limanını yapmak gibi bir şey.
Muhalefet neden bu kadar canhıraş karşı çıkıyor? Yavuz Sultan ve Osmangazi köprülerine ve de İstanbul hava limanına karşı çıktığı mantıkla karşı çıkıyor.
İktidar bunu yaparsa hem boğaz trafiğini rahatlatacak, hem de çok önemli bir gelir kapısı açarak hazineye katkı sağlayacak. Bu da onun için artı puan olacak. Muhalefet iktidarın bu avantajı sağlamasından huzursuz. Nasıl Zeytin Dalı harekatında, 'seçim yatırımı' olarak' gördülerse bunu da öyle görüyorlar. İktidar ülke yararına işler yaptıkça puan kazanıyor, bu da muhalefetin işine gelmiyor. İktidarın puan kazanmasını engellemek için yapılacak yatırımı engellemeye çalışıyorlar. Tabi bunu engellemek demek Türkiye'nin çıkarını engellemek demek olduğundan ters köşeye yatıyorlar. Kaba tabirle rüzgara karşı işiyorlar.
