Kabak işte, yatar yatar, şişer.
Rahatlamak ve rahatlatmak iyidir!
İyi de… Her an stres ile yaşanmaz ki...
Dünkü sı.tığım b.k, bugün bana akıl veriyor.
Her güzellik dostlarla birlikte olunca anlam kazanır.
Bir şey olmaz korkmayın. Acı patlıcana bir şey olmaz.
İnsanlardan dostlarını düşünen dostların olması ne güzel...
Kurban edildikten sonra kimin kurban ettiği önemli değildir.
Kabak, başka bir işe yaramaz ki... Kabak, her zaman kabaktır!
En büyük aymazlık ve bağnazlıklar, ancak eğitimle elde edilirler.
Yaşlanmaktan şikâyet etmeyin. Her insan bu imkânı bulamıyor.
Hayatta tek eşitlik vardır: ÖLÜM… Hiç kimseye farklı davranmaz.
Her şey zamanı gelince olur. Çözülmesi gerekenler de zamanı geldiğinde çözülür!
Allah insanı şaşırtmaya görsün: Ne yaptığının ve ne söylediğinin farkında olamaz olur.
Huzur insanın içinde olmalı; dışarıdaki huzur, ‘huzur’ değildir! Sadece bir fantezidir o.
Evet, insanoğlunun çoğu dışında, tüm canlılar kendilerine verilen rolü yerine getiriyorlar.
Neticede bir sebep gerek... Şu veya bu... Her ömrün bir bitimi var... En kötü ölüm, intihardır!
Arıyorum arıyorum, bulamıyorum. Dünyadaki tüm devrimleri, ‘devrimciler’ almış götürmüşler. Biz hava aldık.
Edebiyatın ‘büyük’, işsiz kalan bazılarının da ‘küçük ağalar’ ile uğraşması güzel bir şey olsa gerek…
Leşler, evet leşler... Leşler olmasa güllerin gül olduğu nasıl anlaşılacak? İyi ki hayat süren leşler var...
Bazı insanlarımızın ‘çok bilmeleri’ kendilerine ‘zarar veriyor’, ama onlar, bunun farkında bile değiller.
Her canlı organizma bir gün ölecektir. Tıpkı insanlar gibi, siyasi partiler de ömürlerini tamamlayacaktır. Ne gâm...
Birilerini aşırı ve şiddetli düşmanlık, diğerini çok daha güçlü hale getiriyor. Keşke düşmanlıklar olmasa da her şey yerli yerinde olsaydı!
Bozkırlar… Buralarda elektrik yok, rant yok, çıkar yok, şeytanlık yok, çok şey yok ama; var olan çok şey var... Sade, yalın ve dingin...
"Ahhh, ah... Neydi o günler, aç yatıp tok kalktığımız; telgraf direkleri ile dişlerimizi karıştırdığımız o günler... Özlüyorum o günleri..."
Aynen sizin gibi ben de çok gezdim bir zamanlar, gerçekten güzel topraklardayız ve gezmek eşsiz bir tad... İmrenerek takip ediyorum bu yüzden sizi...
Bor dost bir temennide bulunmuş: Bütün heykellerin yıkılması dileğiyle… Aslında heykeller yıkılmamalı... Her zaman zulümleri hatırlanmalı...
Bir zamanlar Sadi şöyle söylemiş: Her insan hayvandan iyi ve şerefli değildir. Kötü insan hayvandan aşağıdır. Vahşi hayvanlar bile, kötü insandan hayırlıdır.
Ahhh, ah… Öteki fincanın dibinde ne var acaba
