HÜDA PAR üyesi olduğu belirtilen şahsın evinin 10 kişilik ailesiyle birlikte sabaha kadar abluka altına alınarak saldırılmasını basına değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı üyelerine yönelik yapılacak olan saldırıları kabul etmeyeceklerini söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde PKK'li çetelerin saldırısı altında olan dindar aileyi bölgeye giderek evden alan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) heyeti Diyarbakır İl Başkanlığında basın açıklaması düzenledi.

Üyelerine yönelik yapılan saldırlar hakkında bilgi veren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Sur ilçesinde ikamet eden bir üyelerinin evine bombalar ve uzun namlu silahlar ile saldırı yapıldığını belirterek, “Bu saldırıda ev tahrip edilmiş, içinde bulunan 10 kişilik aile 12 saat boyunca mağdur edilmiştir. Emniyete, ilgili bakanlıklara haber verildiği halde başta gereğini yaparız demelerine rağmen daha sonra telefonlara dahi cevap verilmemiş ve 12 saat geçmesine rağmen üyelerimize yapılan saldırı görmezden gelinmiştir.” dedi.

 “Bir katliam daha gerçekleştirmek istenmiştir”

“Yasin Börü katliamı gibi bir katliam daha gerçekleştirmek istenmiştir” diyen Turgut, geçen sene Kurban Bayramı'nın 4'üncü gününde Yasin Börü ve arkadaşlarına yönelik yapılan katliamı hatırlatarak, “Yine bayramın 3'üncü gününü 4'üncü gününe bağlayan geçede Yasin Börü katliamı gibi bir katliam bir kez daha gerçekleştirmek istenmiştir. Üyelerimizin metaneti sayesinde herhangi bir çatışma yaşanmamıştır. Ancak deminde söyledim halkı korumakla görevli devlet güçleri 6-8 Ekim'de olduğu gibi yine kendi mekânlarından dışarı çıkmamış ve oradaki parti üyelerimiz dışarıya çıkamamışlardır.” ifadelerini kullandı.

Abluka altına alınan üyelerinin sağ salim kurtulduğunu belirten Turgut, gerek polisin gerekse de farklı kurumların devreye girmemesinden dolayı HÜDA PAR ve duyarlı STK'lar olarak daha önce basına bilgi vererek oradaki üyelerimizin bulunduğu bölgeye gittiklerini söyledi.

Turgut, “Rabbimizin Nusreti sayesinde üyelerimizin burnu dahi kanamadan oradan onları sağ salim alarak çıkardık.” şeklinde konuştu.

“Burası Kobani değil Sahabe diyarıdır”

İçi boş özerklik ilanlarından vazgeçilmesi gerektiğine vurgu yapan Turgut, Diyarbakır'ın Suriye olmadığını, Kobani olmadığını, belirterek, “Burası sahabeler diyarı Diyarbakır'dır. Dolayısıyla halk desteği olmayan içi boş özerklik ilanlarından vazgeçilmelidir. Yerleşim yerlerinde hendek kazma, barikat kurma, silahlı ve bombalı eylem yapmak direk olarak halka zarar veriyor.” dedi.

Üyelerine yapılan saldırıları kabul etmeyeceklerinin altını çizen Turgut, “Bizim üyelerimize yönelik, üyelerimizin evlerinin bulunduğu yerlere hendek kazılmasına, barikat kurulmasına müsaade etmeyeceğimizi halkımıza ve kamuoyuna bildiriyoruz. Aynı şekilde halkımızın sokaklarını barikatlarla, hendeklerle eylem yapıp halkımızı rahatsız etmelerini tasvip etmiyor ve derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz. Halkımızın can ve mal emniyetini tehlikeye atan yerleşim yerlerini çatışma alanına çevirme ve her türlü uygulama ve eylemlere son verilmelidir. Üyelerimize yapılan saldırıları kabul etmeyeceğimizi herkesçe bilinmesini istiyoruz.” dedi.

“Emperyalistlerin Kürdistan'ın şehirlerini iç savaş için kullanmasına karşıyız”

Emperyalistlerin plan ve projeleri dâhilinde Kürdistan'ın şehirlerini iç savaş senaryoları için kullanmasına karşı olduklarını belirten Turgut, çatışmaların yerleşim yerlerine taşınmasının da halkın can ve mal güvenliğini ortadan kaldırdığını söyledi.

Turgut, “Kürt meselesinin çözümü ve halklarımızın gasp edilmiş haklarının iadesi konusunda bir adım atılmalı, hiçbir yarar sağlamayan şiddet olaylarına derhal son verilmelidir.” (Mustafa Kaynak/M. Hüseyin Temel – İLKHA)