Son zamanlarda bizden olup da bizden mi değil mi kararsız kaldığımız kişiler görmekteyiz. Bunlar bizim gibi namaz kılıyor, İslam diyor, Allah diyor, Resulullah diyor... Bunlar bizim gibi örtünüyor, bizim gibi oruç tutuyor, bizim gibi camiye geliyor.

Ama konuştuklarında bizden mi değil mi bizi kararsız bırakıyorlar. Charlie Hebdo'yu savunuyor. Leman'ı savunuyorlar. Yeri geliyor boykota karşıyım diyorlar. Yeri geliyor, İsrail 7 Ekimle haklı olduğunu ispatladı diyorlar.

Bunlar bizden mi değil mi kararsız kalıyoruz.

Başörtülü, çarşaflı, sakallı, örtülü, fesli birine saldırı yapıldığı zaman sessiz kalıyorlar. Olayı uzaktan takip ediyorlar. Ama şortlu bir kıza sarkıntılık eden ne idüğü belirsiz biri yüzünden Müslümanları eleştiriyorlar. Herkes istediği gibi giyinebilir diyorlar, Fakat Müslüman cenah için herkes istediği gibi giyinebilir demiyorlar.

Karşı cenahtan birisi kesin delillerle suç işlese, suç işlediği belli olsa, kamera ve şahitletle ispatlansa buna şüphe ile bakıyorlar. Bizden birisi hakkında bir şaibe çıksa hemen inanıyorlar, ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyorlar. Şüpheye hakikat diyorlar, hakikate şüphe diyorlar.

Bunlar bizden olanlar. Bizim adımızı taşıyanlar. Bizim mahallemizden beslenenler. Yemi bizden yiyorlar ama yumurtayı başkalarının kümesine yapıyorlar.

Leman'ı savunmak sana mı kaldı başörtülü kız? Leman'ı aklamak sana mı kaldı sakallı adam? Neymiş? Birileri düğmeye basmış da cahiller sokağa çıkmış! Cahil sensin! Bizden olup da bizden olmayan da sensin!

Bırak herkes yaptığının sorumlusu olsun! Adam dine sövüyor, Diyanet'e sövüyor, ayrım yapmadan hocalara sövüyor. Bizimki diyor ki: Bu adamın ne yaşadığını biliyor muyuz? Bu adam kötü Diyanet'e sövüyor, kötü hocalara sövüyor...

Sana mı kaldı zındığı aklamak, paklamak? Bırak söylediği sözün bedelini ödesin...

Adam, ölümden sonraki hayata inanmıyorum diyor. Ahiret yok diyor. Ne Müslümanım ne aleviyim diyor. Hıristiyan da değilim diyor. Hiçbir şeye inanmıyorum diyor. Ama bizimki bunu dahi aklıyor, paklıyor. Aslında şunu demek istedi. Sizin ilahınız bunu emrediyorsa ben bunu kabul etmiyorum. Sizin cennetiniz buysa ben onu istemiyorum demek istedi...

Bizim aklayıcılarımız onu hemen aklarlar. Ama olur da bizden biri ağzından yanlışlıkla bir kelime kaçırsa İmam falana göre zındık oldun derler. Allah göktedir diyeni dinden çıkarırlar. Allah yoktur diyeni aklarlar...

Bizden olup da bizden olmayanlara muhabbet besleyenler hakkında Allah Teala şöyle buyurmuştur:

İşte siz öyle kimselersiniz ki onları seversiniz, onlar ise bütün kitaplara iman ettiğiniz halde sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman "inandık" derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden ölün!" Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.

Al-i İmran sûresi 119

Murat Padak