AYDINLIK / ANKARA
AKP-CHP arasında 4. görüşme cuma günü gerçekleşti. Heyetler arası son görüşmenin bugün yapılması bekleniyor. Daha önceki görüşmeler 7-8 saat sürerken Cuma günü yapılan görüşme 3 saatte bitirildi. Görüşmelerin kısa sürmesinin CHP’den kaynaklandığı, CHP’nin Davutoğlu ve Erdoğan’ın AKP-CHP koalisyonu dışındaki seçeneklerle ilgili açıklamaları nedeniyle böyle bir tavır aldığı öğrenildi. Bugün yapılacak heyetler arası toplantının da kısa sürebileceği bildirildi.

TOP GENEL BAŞKANLARDA
Edinilen bilgilere göre bugün yapılacak heyetler arası görüşme sonrası heyetler genel başkanlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacaklar. Yapılacak değerlendirmeler sonrası bu hafta içinde Ahmet Davutoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir araya gelmesi bekleniyor. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinin bugün başlayan ve Çarşamba günü sona erecek Yüksek Askeri Şura görüşmesinden sonra gerçekleşebileceği ifade ediliyor. 

DANANIN KUYRUĞU BU HAFTA KOPACAK
Davutoğlu’nun yurtdışından dönecek olan Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşme sonrası Erdoğan’ın tavrına göre hareket edeceği belirtilirken CHP yönetiminde, “Dananın kuyruğu bu hafta kopacak. AKP-CHP koalisyonun kaderi belli olacak. Biz CHP olarak elimizden geleni yaptık. Genel Başkanımız AKP’ye açık çek verdi. Ülke için oy kaybını göze aldığımızı söyledi. Daha ne yapalım. Bu işi uzatmaya gerek yok. Bu hafta ne olacaksa olacak” değerlendirmeleri yapıldı.

ANİ TAVIR DEĞİŞTİRDİ
Daha önce “Türkiye zor durumda kalırsa elimizi taşın altına koyarız” ifadelerini kullanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den sürpriz bir açıklama geldi. Bahçeli, Twitter’dan yaptığı açıklamada AKP ve CHP’ye bir an önce hükümet kurmaları çağrısı yaptı. Bahçeli yaptığı çağrıda, “AKP ve CHP’ye diyorum; oyalanmayın, savsaklamayın; buyurun hükümeti kurun ve terörün kökünü kazıyana kadar da mücadele edin” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin tavrındaki bu ani değişiklik siyasi kulislerde farklı değerlendirmelere yol açtı. Kulislerde, Bahçeli’nin AKP-CHP koalisyonunu zorlamasında Batı ile yakın ilişkileri olan “danışman”larının tavrına dikkat çekiliyor.